Haziran guzel aydir, en uzun gun hazirandadir, en guzel yaz geceleri de…
Haziran’in 26’si ise ozeldir, kucucuk ve guzel bir ilcede dogan yesil gozlu bir kadin icin…
O kadina cok sey borcluyum ben, onu izleye izleye ogrendim kendi ayaklarimin ustunde durmayi, alamet-i farikam ketumlugumu,sessiz ve sakin yardimin en guzeli oldugunu,aglamanin guzel oldugunu ve zayiflik olmadigini,hakkini vererek sevmeyi,hakkini vererek gulmeyi…ve bunlarin hic birinde “annem” kadar olamadim.
Kalp kirmamak icin kendi kalbini paramparca edebilen bir annenin,herkese ve hersey ayni adalet duygusu ile bakabilen yesil gozlu guzel bir kadinin,kahkahalari kimseye benzemeyen bir annenin,”denge” mefhumunun sozluk karsiligi olabilecek bir kadinin,evhamina hayretler ettigim bir annenin,gucune hayran oldugum bir kadinin,zekasina sapka cikarttigim ve hep hakli cikan bir annenin kizi oldugum icin cok sansliyim ben.
iyi ki dogdun anne, iyi ki varsin~