New York’a yerlesmemin uzerinden dort yil, en son bir ayin yirmiyedinci gununde buradaki hayatim hakkinda yazmamin uzerinden ise on dort ay gecmis.
Bu blogu, veya bir cesit New York gunlugumu, yazmaya basladigimda sanirim aslinda buraya bir gun “evim” gozuyle bakacagimi icten ice dusunmuyormusum. Arada evim oldugunu ima eden yazilar yazmisim, yazmamis degilim ama bu farkli, bu senenin hissi farkli. Yapmaya calistigim basi sonu belirli bir sure zarfinda yasayacagim bir sehirde basima gelenleri, onlarin bana hissettirdiklerini kayda gecirmekmis. O nedenle blogun tanimini “Hayatimi yuksek sesle yasamak icin buradayim demis ya…” koymusum, ve alt basligini “Bir Otosptucunun Galaksi Rehberi”nde hayatinin anlami oldugu ileri surulen 42 sayisi olarak belirlemisim.
Dort yilin sonunda New York’un DA “evim” oldugunu icsellestirdim, insanin birden fazla evinin olabilecegini de. Hem kaplumbaga gibiyiz, hem de degiliz. Hem evimizi sirtimizi tasiyoruz aslinda ve biz nereye gidersek sirtimizda —icimizde— goturuyoruz, hem de bir moda tutkunu gibi hayatimizin her sezonuna gore degistiriveriyoruz.
Gectigimiz on dort ay ise hayatimi yuksek sesle yasamanin bana gore olmadigini ogretti; fakat yine de tutacagim o tanimi cunku yuksek sesle bir hayati yasamanin binlerce cesidi olduguna da ogrendim. Her ne kadar tanidigim en zeki ve en guclu kadinlardan biri tarafindan bana soylenmis olsa da, hayatimin herhangi bir aninin asla geri gelmeyecegini, bu nedenle elimden gelenin en iyisini yaptiktan sonra olaylarin akisi istedigim gibi gitmediginde maratonun ortasinda yere cokup kendime acimak yerine kosmaya devam etmem gerektigini kafami duvara olanca hiziyla toslamadan ogrenmedim. Artik ogrendim, umuyorum. O on dort aya gelince, her doktora ogrencisinin basina gelen/gelebilecek olan seylerden baska bir sey degildi, yani aslinda hic bir sey degildi donup bakinca.
Bundan sonra bu blog her ayin yirmiyedinci gununde degil daha sık guncellenecek, daha degisik iceriklerle baska bir iletisim aracina donusecek. Otuzuncu yas gunumu o on dort ayin icinde kaybetmis olsam da, otuzlu yaslarimin baslangicina yarasacak.
Ve en son olarak on dort ayin isimsiz kahramanlari, isimsiz degilsiniz elbette ama isminiz ben de kalacak benim icin ne ifade ettiginiz “yuksek sesle” yasamanin binlerce baska turunun oldugu anlardan biri, tesekkur ederim.
Emine
Brooklyn, New York.