Filtre ve Evlilik Ustune

Secime az bir sure kala butun siyasi partiler eteklerindeki taslari birer birer dokerken, liderlerimizin birbirinden eglenceli ve terbiyeli(!) meydan nutuklarini dinlemenin yani sira, radarimiza bir de 22 Agustos’da uygulanmaya baslanacagi soylenen internet filtresi ve Kadin ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanliginin stratejik plan kapsaminda nikahsiz yasayan ciftleri evlendirme plani takildi.

Her ikisi de basinda ve sosyal medyada, her demokratik ulkede olmasi gerektigi gibi, cokca yer aldi.

Fakat benim her ikisi hakkinda aklima takilanlar var hala, oncelikle filtre ile baslamak istiyorum. Birincisi henuz Turkiye Iletisim Baskanliginin resmi sitesine, filtrenin tam olarak ne demek oldugunu, nasil uygulanacagini, uygulama alaninin neler oldugunu aciklayan bir metin konmus degil. Bu, kurumsalliga da, devletin seffaflik ilkesine de aykiri oncelikle bunu belirterek baslamak zorundayim. Daha sonra,bir baska konuyu daha belirtmek istiyorum,bahsettigimiz filtre en baskici hali ile Kuba,Cin ve Iran’da uygululanirken, daha bireyin secimine acik halleri ile dunyanin hemen hemen butun gelismis ulkelerinde uygulanmakta. Burada benim itirazimin basladigi nokta, bu filtreleme ve “cocuklari ve gencleri” zararli muhteviyattan koruma gorevini devletin kendine adletmesi. Turkiye, serbest piyasa ekonomisinin eksikliklerine ragmen rahatlikla isledigi bir ulke, internet saglayiciligi ise bir servis sektoru kolu. O zaman cozum acik, BTK’ya ve/veya TIB’e basvurup bazi internet sitelerini ihbar eden sevgili vatandaslarimizin en dogal hakki, internet servis saglayicilardan kendilerinin ve ailelerinin bu sitelere erisimini engelleyecek filtreler talep etmeleridir. Yani, simdi konusulan aile paleti uygulamasi internet servis saglayicilari tarafindan sunulmalidir,devlet eliyle dayatilmamalidir. Tartismaya en ajite edilebilir konudan, cocuk pornosundan, girmenin ise anlami yoktur. Cocuk pornosu global bir suctur, herhangi bir sekilde bu endustriyi beslenediginiz tespit edilirse cezasi bellidir. Dolayisiyla Huseyin Uzmez’i serbest birakan, Siirt’teki cocuklara yapilanlara gozunu yuman bir devletin “biz ne yapiyorsan cocuklar icin yapiyoruz” demeye hakki yoktur. Ayni zamanda sayin Kilicdaroglu’nun siz kapatin biz acariz demesi komiktir, Youtube’a iliskin sikayetlerin cogu kendi partisinin tabanindan gelmektedir. Turkiye’de sag muhafazkarindan, sag liberaline, sol devletcisinden sol liberaline herkeste kendinden taraf olani tarafsiz sanma hastaligi oldugundan boyle tutarsizliklar gozlemlenmektedir. Ayni zamanda baslik sansurleme konusunda her zaman kendini bir adim ileriye tasiyabilen eksisozluk’un ve kurucusu/sahibi nam-i deger ssg’nin Don Kisotlugu da komiktir, TIB baskaninin bizim cocuklar Google’a porno yaziyorlar cikan sonuclari servis saglayicilara filtrelenmek uzere yolluyorlar, bazi yanlisliklar olabilir duzeltecegiz aciklamasi da.Bizim “Don Kisot”lara ve “sehven”cilere degil, tartistigimiz olgunun ne oldugunu tanimlayabilen ve buna iliskin cozum onerileri ile gelen akilci insanlara ihtiyacimiz var. Ben henuz paketlerin ne icerdigine gormesem bile, sunu biliyorum ki internet guvenligini saglamak devletin degil internet servis saglayicisinin gorevidir,ve bu gorev ancak ve ancak servisi satin alan kullanmak istediginde kullanilabilir.

Gelelim nikahsiz ciftlerin evlendirilmesine, bu konuda insanlarin sadece Turkiye’nin batisini dusunebilmelerini hayretler icinde izliyorum. Bu ulkenin, ozellikle Dogu ve Guneydogu Anadolusunda, devletin resmi nikahi altinda olmayan yasayan ve ustlerine “kuma” getirilen kadinlar var. Yasadiklari hayattan kurtulmak icin ne bir sosyal guvenceleri var, ne “koca”lari oldugunde ya da onlari birakip gittiginde talep edebilecek bir haklari var, sadece kendilerinin degil cocuklarinin da bu sosyal guvenceden mahrum kaldigini soylememe gerek yok herhalde. Kabul ederim,bana diyebilirsiniz ki “cok safsin” onlar bu sosyal olguyu kullanarak bizi “muhafazakarlastirmaya” calisiyorlar, ben niyet okuyucusu degilim bunu bilemem ama bunu takip etmek kolay. Demokratik haklarimizdan en onemlisi kural koyucularin kararlarini sorgulama hakkidir,bunu hepimiz korkmadan kullanirsak basariya ulasiriz,ama basimiza bir sey gelir korkuysa elimizi tasin altina sokmaz isek o zaman yasanacaklara soylecegimiz de olmaz. Entellektuel olmanin ilk kurali elini tasin altina sokabilmektir.

Ama tabii,is Kadin ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanligina gelince,sorunlar buyuk;bunu da kabul ederim. Dayaktan kacip karakola siginan kadini, kocasi ile “baristiran” baskomiserlerin onunu alamazlarsa, devletten siginma ve koruma hakki talep eden kadinlari koruyamazlarsa, tore cinayetlerini neredeyse sirtini sivazlarcasina “cinayet” degilmis gibi yargilarlarsa, o zaman bu mevzuya gelene dek cok isleri var demektir.

Ve son soz, demokrasi guzeldir…

E.

Burcu Baykurt’a bu konular hakkindaki fikirlerimi derleyip toplamami saglayan essiz tartisma arkadasligi icin tesekkur ederim!

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s